İnsanların pek çok ortak özelliği vardır. Örneğin hepimiz düşünür, sorgular ve fikir üretiriz. Sevmek, mutlu olmak, üzülmek gibi duygular taşırız. Ancak düşünce biçimimiz, fikirlerimiz, tercihlerimiz, yaşam şeklimiz, zevklerimiz, ilgi ve yeteneklerimiz gibi özelliklerle birbirimizden ayrılırız.
Farklılıklarımızın olması insan oluşumuzun doğal bir sonucudur. Farklılıklarımız kimi zaman farklı haklara sahip olmayı da gerektirir.
Özel gereksinimi olan bireylerin hayatın içinde daha etkin yer alabilmeleri için çeşitli düzenlemeler yapılmalıdır. Bu düzenlemeler ile özel gereksinimi olan bireyler, bir başkasının yardımına ihtiyaç duymadan okula, sinemaya, tiyatroya, parka kolaylıkla gidebilirler.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 10. maddesine göre:
Herkes dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayrım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Toplumda eşitlik yasalar ve kurallarla sağlanıp güvence altına alınır. Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir.
Toplumda yaşayan tüm insanlar kanunlar karşısında eşittir. Belirli şartları taşıyan herkeste seçme ve seçilme hakkına sahiptir. Demokratik toplumlarda insanlar fakir, zengin, varlıklı, soylu, işçi, memur gibi ayrım yapılmadan eşit muamele görür. Yasalar önünde her vatandaş eşittir.
Her çocuğun eğitim hakkı vardır. Anayasamıza göre ilk ve ortaöğretim, kız ve erkek bütün vatandaşlar için zorunludur.
Eşitlik ilkesi yasalarla güvence altına alınmasaydı hangi durumlarla karşılaşırdık?
Eğer yasalar olmasaydı orman kanunları işlerdi. Güçsüz ve zayıf olanlar her zaman kaybederdi. Zengin ve varlıklı olanlarda diğerlerine zulüm yapardı.
Adil davranılmadığında güvende olmadığımızı hissederiz. Değersiz olduğumuzu ve hakkımızı koruyamadığımızı eğer korumaya çalışırsak başımızın belaya gireceğini düşünürüz.
Suna, öğretmeninin sınıfa dağıtması için verdiği kalemleri yakın arkadaşlarına ikişer üçer dağıtmıştır. Size ve bazı arkadaşlarınıza kalem kalmamıştır.
Umursanmamış, değersiz ve adaletsiz davrandığını düşünürüz.
Bir arkadaşınızla birlikte bilgisayarda oyun oynuyorsunuz. İkinizin de eşit sürede oynama hakkı var. Ancak arkadaşınız süresi dolduğu hâlde sizin sürenizden kullanmaktadır.
Haksızlığa uğramış hissederiz. Bizi sevmediğini, hakkımızı yediğini, kendini kral zannetiğini düşünürüz.
Hastanede sıraya girdiniz. Durumu acil olmadığı hâlde bir başkasının sizin önünüze geçtiğini fark ettiniz.
Sıraya geçmeden önümüze geçen kişi yüzünden değersiz, umursanmamış ve hakkımızın yendiğini düşünürüz.
Adaletin sağlanamadığı bir toplumda yaşayan insanlarda hangi duygular oluşabilir?
Aşırı güçlü olma isteği duyarız, güçlü yada zengin olursam hata yapsak bile hiçkimse bana dokunamaz diye düşünürüz.
Güçlü ve zengin olmayanlar, haksızlığa uğramış, güvensiz, mutsuz, değersiz ve adaletsizlik olduğunu düşünürler.